7 Nisan 2012 Cumartesi

Eğitim Her Engeli Aşar Projesi


Eğitim Her Engeli Aşar Kampanyası, engelli vatandaşlarımızın eğitimine yönelik başlatılmış bir kampanyadır. 8.5 milyon engelli vatandaşımızı yakından ilgilendiren kampanya, T.C. Cumhurbaşkanlığı’nın desteği ve Sayın Hayrünnisa Gül Hanımefendi’nin himayelerinde sürdürülmektedir. Yaklaşık 3 yıl devam edecek olan kampanya Özürlülerden Sorumlu Devlet Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Türkiye Beyazay Derneği işbirliği ile yürütülmektedir.

Her Çocuk Özeldir Film Fragmanı


Bana Engelli Diyorlar


Bana engelli diyorlar…..
Görmüyormuşum hiçbir şeyi !
Beyaz asam ile sendeleyerek yürürken yolda,
Duyuyorum nasıl da gülüyorlar bana…

Bana engelli diyorlar…..
Duymuyormuşum kimseyi!
Ne olur birkaç defa tekrarlasalar aynı cümleyi?
Duyamıyorum ama görüyorum bana sıkıntıyla bakan gözleri….

Bana engelli diyorlar….
Düşünemiyormuşum herkes gibi !
Ama bilmiyorlar ki annemin her damla göz yaşının içime işlediğini…..

Bana engelli diyorlar….
Yürüyemiyormuşum insan gibi !
Ama unutuyorlar,
Sürünerek te olsa daha zor şartlarda yapabildiğimi her işimi….


Bana engelli diyorlar…….
Konuşarak anlatamıyormuşum derdimi !
Ah bir bilseler !
Su isteyemediğim için susuz uyuduğum geceleri….

Bana engelli diyorlar…
Halbuki beni görmemek için;
Gözlerini kapatıyorlar,
Kulaklarını tıkıyorlar,
Yollarını değiştiriyorlar……
Ben konuşmak isteyince;
Susuyorlar !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Ama bana engelli diyorlar!!!!!!

Sizler verin cevabını;
Ben engellerimi aşmak için azimli davranırken,
Bana yeni engeller koymaya ve beni etiketlemeye,
Kimin var hakkı ?????????

Zihin Engelliler Mehteran Takımı


Rett Sendromu


Rett Sendromu, dünyada çeşitli ırklarda ve etnik gruplarda, özellikle kız çocuklarında görülen nörolojik bir rahatsızlıktır. Bu sendromun erkeklerde de görülebileceği bilinmektedir. Fakat erkek ceninlerde bu durum genellikle, annenin düşük yapması, doğum anında ölüm veya anne karnında erken ölüm gibi durumlarla sonuçlanmaktadır.
RS, ilk defa Dr. Andreas Rett tarafından tanımlanmış, Dr. Bengt Hagberg ve çalışma arkadaşları tarafından 1983 yılında yayınlanan raporla, bir hastalık olarak dünya çapında tanınmıştır.
RS’li çocuklar, 6-18 aylık olana kadar normal veya normale yakın bir gelişim gösterirler. Bu süreden sonra çocuk, geçici durgunluk veya gerileme sürecine girer, iletişim kurma becerisini yitirir ve ellerini bir dilek dilermişçesine birbirine kenetler. Hemen ardından stereotipik el hareketleri, yürüyüş bozuklukları ve kafa gelişiminde gözle görülebilir bir yavaşlama ortaya çıkar. Nöbet geçirme, uyanıkken düzensiz soluk alıp verme gibi problemler de karşılaşılabilinir.
Rett Sendromu(RS) hakkında genel bilgileri sıralarsak;
  • Nörolojik bir rahatsızlıktır. Otizm, beyin felci veya spesifik olmayan gelişme bozuklukları gibi teşhisi çok zordur,
  • Dünyadaki çeşitli ırklarda ve etnik gruplarda rastlanmaktadır,
  • İlk defa 1964 yılında, Dr. Andreas Rett tarafından tanımlanmıştır. Dünya çapında tanınması ise Dr. Bengt Hagberg’in konuyla ilgili İngilizce yayınından sonra gerçekleşmiştir,
  • X kromozomu üzerinde bulunan MECP2 geninin kusurlu olmasından dolayı oluşur,
  • Özellikle kız çocuklarında görülür. Bunun sebebi; erkeklerin 1adet X, bir adet Y kromozomu taşımaları, oluşumda X kromozomunun kusurlu olanını kompanse edebilecek yedeği olmaması ve böylece MECP2 mutasyonunun erkek fetusun ölümüne yol açmasıdır. Kızlar ise erkeklerden farklı olarak 2adet X kromozomu taşırlar,
  • Şimdilik, her 23 binde 1 doğumdan, 10 binde 1 doğuma kadar varan sıklıkla ortaya çıktığı bilinmektedir. En son keşfedilen genetik kanıtlarla bu sayı daha da artmış olabilir,
  • 6-18 aya kadar bebeğin gelişimi normaldir,
  • Rahatsızlık konuşma yeteneğinin ve el becerilerinin kaybınasebep olur. Baş büyümesinde yavaşlama ve sürekli tekrarlayıcı el hareketleri, el becerilerinin kaybı ve ellerini amaçlı kullanamama meydana gelir. Denge bozukluğu ve yürümede bozulma başlar,
  • Bu el hareketleri; el yıkama, el bükme, eli bir yere hafifçe vurma, el çırpma, eli ağıza götürme gibi şekillerde kendini tekrar eder ve zamanla değişebilir,
  • Nöbetnefes alma bozuklukları, diş gıcırdatma ve bel kemiğinin S şeklini alması (skolyoz) gibi problemler de ortaya çıkabilir,
  • RS’in bir ailede sadece bir kere ortaya çıkma durumu%99.5’tir,
  • Hastalığa veya komplikasyona karşı alınacak önlemler, çocuğun yetişkin yaşlara kadar hayatta kalmasını sağlar.

Zihinsel Engelli Çocukların Oynadığı Tiyatro Oyunu


Öğrenme Güçlüğü Zihin Engeli Değildir!

Özel öğrenme güçlüğü, bir çocuğun zekası normal yada normalin üstünde olmasına rağmen dinleme, düşünme, anlama, kendini ifade etme, okuma-yazma veya matematik becerilerinde yaşıtlarına ve zekasına oranla düşük başarı göstermesidir.

Öğrenme ve algılama sorunu çocuğun doğumu ile başlar. Eğitim süreci içinde edinilemez. Yaşam boyu süren bir bozukluktur. Dil gelişimi ve kullanımı, konuşma, okuma-yazma, matematik becerilerini etkileyen bir sorun olduğu için, bireyin eğitimini, mesleğini, sosyal ilişkilerini, günlük aktivitelerini, benlik saygısını etkiler.
Çocuğun zihinsel yeteneği olmasına rağmen, akademik açıdan gerilik göstermesi, öğrenme güçlüğü nün en çarpıcı özelliğidir. Birçok çocuk için öğrenme güçlüğü okula başladıklarında ve akademik beceriler kazanmakta başarısız olduklarında göze çarpar
Özel öğrenme bozuklukları ( öğrenme Güçlüğü )- Beyindeki bazı farklılıklar nedeniyle öğrenme süreçlerinden bir veya bir kaçında aksama olmasıyla ortaya çıkar.
- Her çocuğun iyi olduğu yada zorlandığı alanlar vardır.
- Her çocuk kendine özgüdür.
- Görme işitme sorununa bağlı değildir.


Öğrenme Güçlüğü Görülme Sıklığı
Farklı tanı ölçütleri nedeniyle çeşitli ülkelerde bildirilen oranlar çok farklıdır. (% 1-30) Erkeklerde daha sık görülmektedir. Literatürde çin % 1, Venezüella % 3,3 olarak belirtilmektedir.
Nedenleri: Kesin olarak nedeni bilinmemekle birlikte; olası nedenler:


1- Genetik Etmenler:
Bazı araştırmalara göre öğrenme yetersizliği olan çocukların % 25-60'nda sorunun genetik olduğu bildirilmiştir. özel öğrenme güçlüğü olan çocukların anne babalarında benzer sorunlar olma olasılığı normal populasyondan 5-12 kat fazla, ikizlerde özel öğrenme güçlügü olma ihtimali yüksek (bir çocukta varsa diğerinde olma olasılığı yüksek) kardeşlerde benzer sorunların olma olasılığı yüksektir.
2- Beyin Hasarı:
Hafif düzeyde hasarın öğrenme bozukluğuna, gelişimsel sapmaya, hiperaktiviteye neden olabileceği ileri sürülmektedir.
3- Nörolojik Fonksiyonlarda Bozukluk:
öğrenme için gerekli olan aşamalardaki bozukluklar
a) Input (Girdi): Gelen bilgilerin duyu organlarıyla beyine girmesi, algılanmasıdır. Bu aşamada bozukluktaki kişi harfleri ters algılayabilir. örneğin: b'yi d, 6'yi 9, u'yu n gibi yada 'çok' yerine 'koç', 'ev' yerine 've', seslerde f-v, b-m karıştırma, sağ-sol karistirma gibi.
b) İşlem: Gelen bilginin kaydedilip, organize edilmesi, anlaşılması, yorumlanmasıdır. Bu alanda sorun olması günlerin, ayların, alfabedeki harflerin yelerinin karıştırılması gibi sorunlar yaşanabilir.
c) Bellek: Anlaşılan bilgilerin tekrar kullanılmak üzere depolanmasıdır. öğrenme bozukluklarında daha çok kısa süreli bellek sorunları görülür.
d) çıkış : Beynin bilgiyi vücuda göndermesi, öğrenmedir. Bozukluğu olan çocuk kendini ifade ederken, okurken, yazı yazarken, ip atlarken güçlükler yaşar.
4- öğrenme Güçlüğü Belirtileri:
Okul öncesi dönem belirtileri :
-Dil gelişiminde gecikmeler, konuşma bozukluğu (yanlış telaffuz, kelime dağarcığının yavaş gelişmesi...vb.)
-Zayıf algısal- bilişsel yetenekler
-Zayıf kavram gelişimi
- Yetersiz motor gelişim (öz bakım becerilerinde güçlük, sakarlık, çizim becerilerinde sorun
- Bellek ve dikkat problemi (sayıları, alfabeyi, haftanın günlerini öğrenmede güçlük)


Okul dönemine ilişkin belirtiler :
- Akademik başarı, okul başarısı yaşıtlarına ve zekasına oranla düşüktür. Bazı derslerde başarısı normal yada normal üstü iken bazı derslerde düşüktür.
- Okuma becerisi , okuma hız ve niteliği açısından yaşıtlarından geridir. Harf-ses uyumu gelişmemiştir. Bazı harfleri seslerini öğrenemez harfin şekli ile sesini birleştiremez.
- Yazma Becerisi , yaşıtlarına oranla el yazısı okunaksız ve çirkindir, sınıf düzeyine göre yazı yazması yavaştır, yazarken bazı harf ve sayıları, kelimeleri ters yazar, karıştırır b-d, m-n, i-i, 2-5, d-t, g-g, g-y, ve-ev gibi , yazarken bazı harfleri, heceleri atlar yada harf/hece ekler, sınıf düzeyine göre yazili imla ve noktalama hataları yapar. Küçük- büyük harf, noktalama, hece bölme hataları, yazarken kelimeler arasına hiç bosluk bırakmaz yada bir kelimeyi iki-üç parçaya bölerek yazar. örneğin (Ka lem), (ya pa bil mek) gibi.
- Aritmetik Beceriler , aritmetikte zorlanır, dört işlemi yaparken yavaştır, parmak sayar,yanlış yapar, problemi çözüme götürecek işleme karar veremez, sayı kavramını anlamakta güçlük çeker, bazı aritmetik sembolleri öğrenmekte zorlanır, karıştırır, sınıf düzeyine göre çarpım tablosunu öğrenmekte geridir.
- çalışma Alışkanlığı , ev ödevlerini almaz, eksik alır, ev ödevlerini yaparken yavaş ve verimsizdir, ders çalışırken yavaş ve verimsizdir, ders çalışırken sık sık ara verir, çabuk sıkılır.
- Organize Olma Becerisi , odası, çantası, eşyaları ve giysileri dağınıktır. Defter ve kitaplarını kötü kullanır ve yırtar, yazarken gereksiz satır atlar, boşluk bırakır, sayfanın belirli bir kısmını kullanmaz, zamanını ayarlamakta güçlük çeker, düşüncelerini organize edemez.
- Oryantasyon (yönetim) becerileri, sağ- sol karıştırır, yönünü bulmakta zorlanır, doğu-batı, kuzey-güney kavramlarını karıştırır. Alt-üst, ön-arka kavramlarını karıştırır, zamana ilişkin kavramları (dün-bugün önce-sonra gibi) karıştırır. Gün ay, yıl, mevsim kavramlarını karıştırır. Saati öğrenmekte zorlanır.
- Sıraya koyma becerisi , haftanın günlerini, ayları, mevsimleri doğru saysa bile aradan sorulduğunda (*****adan önce hangi gün gelir, marttan sonra hangi ay gelir, haftanın dördüncü günü hangisidir gibi) yanıtlamakta zorluk çeker, yada yanlış yanıtlar.
- Sözel ifade becerisi , duygu ve düşüncelerini sözel olarak ifade etmekte zorlanır. Serbest konuşurken düzgün cümleler kuramaz, heyecanlanır, takılır, şaşırır, sınıfta sözel katılımı azdır, bazı harflerin seslerini doğru olarak telaffuz edemez.
- Motor Beceriler, Top yakalama, ip atlama gibi hareket ve oyunlarda yaşıtlarına oranla başarısızdır. Sakardır, düşer, yaralanır, istemeden bir şeyler kırar. çatal-kaşık kullanmakta, ayakkabı-kravat bağlamakta zorlanır, ince motor becerilere dayalı işlerde (düğme ilikleme, makas kullanma, boncuk dizme gibi) zorluk çeker).
5- Eğitimlerinde nelere dikkat edilmelidir ? özgül öğrenme güçlüğü nün tedavisi EĞİTİMDİR. Bu eğitim okulda verilen eğitimden farklıdır. çocuk normal bir okulda eğitimine devam ederken bireysel yada gurup halinde özel bir eğitime alınır.
Eğitimlerinde görsel, işitsel, dokunma ve kinestetik algının geliştirilmesini, dikkat ve bellek, ardışıklık yeteneklerinin arttırılmasını, motor koordinasyon becerilerinin geliştirilmesini içermektedir. Ayrıca dinleme, konuşma, okuma-yazma (dil) becerilerinin geliştirilmesi, kavram ve düşünme süreçlerinin gelişiminin desteklenmesinin bu süreç eğitimi içerisinde yer almaktadır.
özgül öğrenme güçlüğünü ortadan kaldıracak bir ilaç tedavisi bulunmamaktadır. Ancak bu sorunun yanı sıra dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik, depresyon, kaygı bozukluğu gibi başka psikiyatrik bozukluklar eşlik ediyorsa bunların ilaçla tedavisi düşünülmelidir.

7- öğrenme bozukluğu olan çocukların en sık görülen özellikleri

- Zeka düzeyi
- Aktivite düzeyi
- Dikkat sorunları
- Koordinasyon sorunu
- Görsel algı sorunları
- Görsel figür-zemin ayırt etmede güçlük çekerler.
- İşitsel algı sorunları (işitsel figür- zemin ayırt etme zorluğu vardır. TV izlerken kapı zilini duymamak gibi.
- İşitsel hafızaları zayıftır.
- Dil problemleri
- Organizasyon bozukluğu
- Oryantasyon sorunları
- Zaman sorunu
- Sosyal-duygusal davranış sorunları
- Akademik beceri bozuklukları


öğrenme bozukluğu olan çocuk ve gençler bu özelliklerin tümünü taşımayabilirler. Her biri farklı sayıda, farklı yoğunlukta bu belirtileri gösterirler.


Geç ve Güç öğrenme öğrenme güçlüğü dinleme, anlama, konuşma, okuma-yazma, matematiksel yeteneklerin kazanılmasında ve kullanılmasında önemli derecede akranlarına göre gerilik gösterme durumudur.


özellikleri :
1. Başarısızlık.
2. Merkezi sinir sisteminde bir problem nedeniyle oluşabilmektedir.
3. Psikolojik süreçleri olumsuz etkileyebilir.
4. Yaşamın herhangi bir döneminde meydana gelebilir.
5. Konuşma dili problemleri görülebilir.


Eğitim ve Sonrası : Zihinsel özürlüleri normallerden ayıran en belirgin özelliği öğrenme yeterliliklerindeki geriliktir. Zihinsel özürlülük arttıkça öğrenmede bir başkasının yardımına gereksinim duyarlar. Bunun yanında normal bireylerin kendiliğinden öğrendikleri pek çok şeyi öğrenmede güçlük çekerler. Bu yüzden zihinsel özürlü çocuğun sistematik eğitim alması gerekmektedir. Amaç, zihinsel özürlü bireylerin sistematik eğitim alma şansını artırmaktır"

Down Sendromu

Down Sendromu Nedirİnsanda genetik düzensizlik sonucu, fazladan bir 21. koromozomun bulunması ve bu durumun getirdiği sorunlara Down sendromu veya Mongolizm denir.
Down sendromlu çocukların genel görünüşleri

Down sendromlu bebekler doğduklarında farklı bir yüz görünümüne sahiptirler. kafaları ufak, başın arkası yassı, enseleri kısa ve geniştir.
Down sendromlu çocukların eğitimi

Down sendromlu çocuklar normal hayatlarını sürdürmek için gerekenleri öğrenebilirler.

Down sendromlu çocukların gelişimleri

Down sendromlu çocuklar genel olarak daha yavaş büyürler, daha yavaş Öğrenirler, problem çÖzmede ve karar vermede diğer çocuklara nazaran daha çok zorlanırlar.
Down sendromlu çocuklarda fizik tedavi

Fizik tedaviye Down sendromlu bebeklerde 2 aylıkken başlanmalıdır. Düzenli kontrollerle duruma göre tedavi devam ettirilir. Down sendromlu çocuklarda yüz kasları gevşektir. Fizik tedavi süresince kas gücü ve motor becerilerinin yanısıra, algılama becerisi de programa dahil edilerek desteklenmelidir.
Down sendromlu çocuklarda konuşma ve dil terapisi

Down Sendromlu çocuklarda konuşma geç gelişir. Erken dönemde başlanan dil terapisi ile ortalama 2-3 yaşında konuşma başlayabilir. Nadir rastlansa da bazıları çok geç konuşurlar. Hiç konuşamayan down sendromlu çocuk sayısı ise oldukça azdır.
Down Sendromu hastalığının nedenleriSağlıklı bir insanın vücudundaki her hücrede 46 tane kromozom vardır. Oysa Down sendromlu bebeklerin hücrelerinde toplam 47 kromozom bulunur. Yani fazladan bulunan kromozom kromozom 21' çiftinin yanında bulunur. Bu kromozom fazlalığının neden kaynaklandığı tam olarak bilinmese de, 35 yaşından sonra doğum yapan kadınların çocuklarında görülme olasılığı yüksektir. Bunun nedeni kromozom ayrılma ileri yaşlarda daha düzensiz olmasından kaynaklanmaktadır. Bununla beraber, hücre bölünmesi sırasında meydana gelen ayrılmamalar da bu hastalığın sebeplerinden olabilir.
Down sendromu tipleri

Down sendromu trizomi 21 Trizomi 21 (47, XX,+21); mayoz bölünme sırasında meydana gelen ayrılmama durumuyla ortaya çıkan fazla 21. kromozomun sebep olduğu Down sendromu tipidir. Yumurta ya da spermde bulunan fazla 21 ile bir gametde toplam 24 kromozom bulunur. Down sendromunun yaklaşık %95'ini kapsayan en çok görülen tipidir.
Mozaizm

Vücut hücrelerinin bazılarında Trizomi 21'in gÖrülmesi, bazılarında ise görülmemesi durumudur. Hastalık "Mozaik Down Sendromu" olarak adlandırılır. Hastalık, mozaizmin yoğunluğuna göre farklı seyredebilir. Trizomi 21 oranı ne kadar çok ise, çocuk Down sendromu özelliklerini o kadar çok gösterir.
Robertsonian tip translokasyon

Down sendromunda fazla 21. kromozom bazen Robetrsonian tip translokasyon ile görülür. Burada genellikle 21. kromozomun uzun kolu başka bir kromozoma bağlanır. Bu durumda karyotip 45, XX,t(14;21) şeklinde gösterilmekte fakat 14. kromozomda transloke olmuş bir 21. kromozom bulunmaktadır. Ya da izokromozom olarak da iki 21. kromozomun translokasyonu ile de Down sendromu 45, XX,t(21q;21q) şeklinde meydana gelebilir. Robertsonian tip translokasyon ile olan Down sendromları, toplam Down sendromunda %2-3'lük bir paya sahiptir.
21. kromozomun kendini eşlemesi

Nadir olarak, 21. kromozomun kendini eşlemesi ile de Down sendromu görülebilir. Burada 21. kromozom tam olarak bütün genleri taşımasa da, parça şeklinde görülür ve hastalığı tanımlar.

Down sendromunda doğum öncesi teşhis

Down sendromu gebelikte tanımlanabilen bir hastalıktır. İkili tarama testi, üçlü tarama testi, ultrasonografi, amniyosentez ve diğer bazı tanı yöntemleri ile Down sendromundan şüphelenilen gebeliklerde kesin tanı konur. Down sendromu teşhisi konulmuşsa, aileye ayrıntılı genetik danışmanlık verilerek gebeliğin sonlandırılması önerilir.
Kaynak: Wikipedia

Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi mizde alanında uzman pedagog ve özel eğitim öğretmenleriyle down sendromu bulunan çocuk ve gençlerimize yönelik eğitim ve öğretim çalışmaları yapılmaktadır.

Zihin Engelliler Destek Eğitim Programları

Eğitim, önceden belirlenmiş amaçlara göre insanların davranışlarında belli gelişmeler sağlamaya yarayan planlı etkinliklerdir. Ayrıca Eğitim, bireylerin toplumun normlarını, standartlarını ve yaşama yollarını kazanmasında etkili olan tüm sosyal süreçlerdir.


Bireyin yaşadığı toplum içinde değeri olan yetenek ve diğer davranış biçimleri geliştirdiği süreçlerin tamamı Eğitim aracılığıyla edinilir. tüm bireyler gibi zihinsel yetersizliği olan bireylerin de aynı aşamalardan geçmeleri söz konusudur. Ancak zihinsel yetersizliği olan bireylerin tüm bu aşamalarda yaşıtlarından daha farklı süreçlerden geçtiği bilinmektedir.

Özel Eğitime gereksinimi olan bireylerin Eğitim ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için ÖZEL olarak yetiştirilmiş personel, geliştirilmiş Eğitim Programları ve yöntemleri, bu bireylerin tüm gelişim alanlarındaki özellikleri ile akademik disiplin alanlarındaki yeterliliklerine dayalı olarak uygun ortamlarda sürdürülen Eğitim Özel Eğitimdir.
Özel Eğitim gerektiren birey, çeşitli nedenlerle, bireysel özellikleri ve Eğitim yeterlilikleri açısından akranlarından beklenilen düzeyden anlamlı farklılık gösteren bireydir.

Zihinsel Yetersizliği Olan Bireylerin Destek Eğitim Programı, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak faaliyet gösteren ÖZEL Özel Eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde destek Eğitime devam eden zihinsel yetersizliği olan bireylerin, verilen Özel Eğitim hizmetlerinden etkili ve en üst düzeyde yararlanmalarını sağlamayı amaçlamaktadır. Program, ilkemizde zihinsel yetersizliği (ağır, orta, hafif düzeyde) olan bireylerin gelişim alanlarına ait özellikler dikkate alınarak hazırlanmıştır.


Zihinsel yetersizliği olan bireylerin destek Eğitim Programının hazırlanmasında 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve görevleri Hakkında Kanun'un Ek 3. maddesi ile 24/07/2008 tarihli ve 5793 sayılı Bazı Kanun ve Kanun hükmünde Kararnamelerde Değişiklik yapılmasına Dair Kanun'un 25. maddesi dayanak teşkil etmektedir.



Zihinsel Engelliler Destek Eğitim Programı - özür grubunun tanımı ve özellikleri
Zihinsel Engelliler Destek Eğitim Programı - Düzeyi Amaçları
Zihinsel Engelliler Destek Eğitim Programı - Yapısıı
Zihinsel Engelliler Destek Eğitim Programı - öğrenme öğretme süreci
Zihinsel engelliler destek eğitim programı - ölçme değerlendirme
Zihinsel Engelliler Destek Eğitim Programı - Aile Eğitim
Zihinsel Engelliler Destek Eğitim Programı - Bilişsel Becerilere hazırlık
Zihinsel Engelliler Destek Eğitim Programı - Öz Bakım Becerileri
Zihinsel Engelliler Destek Eğitim Programı - günlük yaşam Becerileri
Zihinsel Engelliler Destek Eğitim Programı - Toplumsal yaşam Becerileri
Zihinsel Engelliler Destek Eğitim Programı - Dil Konuşma ve Alternatif iletişim Becerileri
Zihinsel Engelliler Destek Eğitim Programı - Psikomotor Beceriler
Zihinsel Engelliler Destek Eğitim Programı - Sosyal Hayat
Zihinsel Engelliler Destek Eğitim Programı - Türkçe
Zihinsel Engelliler Destek Eğitim Programı - Matematik



Kurumumuza Zihinsel engelliler öğretmenliği konusunda deneyimli zihinsel engelliler öğretmeni alınacaktır.
Özel Eğitim Merkezimizde alanında uzman pedagog ve özel eğitim öğretmenleriyle zihinsel engellilere yönelik eğitim ve öğretim çalışmaları yapılmaktadır.

Zihin Engelliler Üzerine...

Zihin engelliler, özel eğitime muhtaç çocuklar içerisinde oldukça önemli bir grubu oluşturmaktadır. Zihin engelli çocuklara ilişkin ilk tanımların 1800'lü yıllara dayandığı; (Simon, Binet, 1939; çaglar, 1979) daha açıklayıcı tanımların ise 1900'lü yıllarda yapıldığı gözlenmektedir (Eripek, 1996)
AAMR'nin yeni tanımlama ve sınıflandırma sisteminde zihinsel işlevlerdeki sınırlılıklar, zihinsel işlevlerdeki bu sınırlılıklarla ilişkili uyumsal beceri alanlarında sınırlılıklar gösterme durumu ile birlikte ele alınmakta ve değerlendirilmektedir. AAMR (1992) tanımının uyarlanmasında dört varsayımın dikkate alınması gerektiğini özellikle vurgulamaktadır. çünkü geçerli değerlendirmenin, ancak bu varsayımların dikkate alınmasıyla gerçekleştirilebileceği düşünülmektedir.

Geçerli değerlendirmede bireyin kültür ve dil farklılıkları olduğu kadar iletişim ve davranış özelliklerindeki farklılıklar da göz önünde bulundurulur. Bireyin kültür, dil, iletişim ve davranışlar gibi özelliklerinin göz önünde bulundurulmaması yapılacak değerlendirmeyi geçersiz kılabilir. Bu nedenle disiplinler arası bir ekip tarafından bireyin, gereksinimlerinin ve koşul çok yönlü olarak değerlendirilmesi gerekir.
Uyumsal becerilerde sınırlılıklar, bireyin yaşıt bulundukları tipik çevre koşullarında geçerlidir ve bireyin yardıma olan gereksinimi ile ilişkilidir. Bireyin yaşıt bulunduğu tipik çevre koşulları, bireyin yaşıt genel olarak yaşadıkları, öğrendikleri, çalıştıkları ve etkileşimde bulundukları ev, yakın çevre, okul, iş ve diğer ortamları ifade etmektedir. Yaşıt kavramı aynı zamanda bireylerin aynı kültür ve dil geçmişine sahip oldukları anlamını taşımaktadır. Uyumsal becerilerde sınırlılıkların belirlenmesi, bireyin gereksinim duyduğu hizmetleri ve çevrenin sunduğu yardımları içeren yardımların analizi ile birlikte ele alınmaktadır.
özel bazı uyumsal becerilerde görülen sınırlılıklar tüm becerilerde ve kişisel yeterliklerde de sınırlılıkların olacağıanlamına gelmez. Birey diğer uyumsal becerilerde ve kişisel yeterliklerde güçlü olabilir. Bireyler sıklıkla zihin engellilikten bağımsız bazı yeterliklerde güçlü olabilirler a) Birey, zihin engellilikle ilişkili uyumsal beceri sınırlılıklarından bağımsız olarak fiziksel ve sosyal yeterliklerde güçlü olabilir. b) Birey, belirli bir uyumsal beceri alanında (örneğin, sosyal beceriler) güçlü olabilirken, diğer beceri alanlarında (örneğin, iletişim) güçlük gösterebilir. c) Bireyin belirli bazı uyumsal becerileri güçlü olurken aynı alanda sınırlılıkları olabilir (örneğin, işlevsel matematikte, işlevsel okumada sınırlı ya da tersi). İnsanların belli bir alanda güçlü olup almadığına karar vermek görecelidir. Buna karar vermenin en iyi yolu diğer beceri alanlarındaki durumuna bakmaktır.
Genellikle, belirli bir süre sağlanan uygun yardımlarla zihin engelli bireyin yaşam islevlerinde ilerlemeler gerçekleşir. Uygun yardımlar; bireyin gereksinimlerine uygun hizmetleri, personeli ve düzenlenen ortamları kapsamaktadır. Her ne kadar zihin engellilik durumu yaşam boyu görülmese de, birçok bireyde yardıma duyulan gereksinim, uzunca bir süre; bazılarında ise zaman zaman devam edecektir. Gerçekte zihin engelli tüm bireyler etkili yardım hizmetleri sonucu olarak işlevlerini geliştirirler. Bu da onları daha bağımsız, üretici ve yaşadıkları toplumla daha bütünleşmiş duruma getirir. Eğer birey anlamlı bir gelişme kaydedemezse, bu durumda ona sağlanan yardımların etkili olup olmadığı, yapılan değişikliklerin uygun olup olmadığı soruları akla gelir.
Yeni tanımın AAMR'nin daha önceki tanımlarıyla karşılaştırıldığında getirdiği en önemli yenilik, uyumsal davranışların tek tek sıralanması ve açıklanması olmuştur (Eripek, 1996; Smith, 1994). Bu tanımla uyumsal davranışlar kavramı açıklığa kavuşturulmuş ve 10 uyumsal beceri alanı belirlenmiştir (AAMR, 1992). Tanımda tek tek sıralanan ve açıklanan iletişim, özbakım, ev yaşamı, sosyal beceriler, toplumsal yararlılık, kendini yönetme, sağlık ve güvenlik, işlevsel akademik beceriler, boş zaman ve iş gibi uyumsal beceri alanları başarılı bir yaşam sürdürmenin temelinde yer almaktadır. Bu becerilerin ise, zihin engellilere ilişkin olan yazıda bağımsız yaşam becerileri kapsamında ele alındığı görülmektedir (Brolin, 1993; Snell, 1983; Smith, Patton, Ittenbach, 1994). Sonuç olarak, zihin engellilerin yardım gereksinimlerinin önemli bir bölümü sayılan uyumsal beceri alanları, bağımsız yaşam becerileriyle yakından ilişkili olmaktadır.
Bağımsız Yaşam Becerileri
Bağımsız yaşam becerileri, bireyin doğumundan başlayarak yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan beslenme, barınma ve sevgi gibi birincil gereksinimleri dışındaki tüm gereksinimlerini karşılamaya dönük geniş kapsamlı bir kavramdır. özünde çok büyük farklılıklar olmamakla birlikte değişik kaynaklarda bağımsız yaşam becerilerine ilişkin yapılan değişik sınıflandırmalara rastlanılmaktadır (Snell, 1983; AAMR, 1992; Eripek, 1996). Alan yazında sıklıkla sözü edilen gelişim alanları, (uyumsal davranışlar, toplumsal beceriler ve mesleki beceriler) bağımsız yaşam becerileri şemsiyesi altında toplanabilmektedir. Yapılan sınıflandırmaların en kapsamlı olanlarından biri ç 1'de verilmiştir.
Bu sınıflandırmada görüldüğü gibi, bağımsız yaşam becerileri genel olarak, başarı için gerekli temel beceriler, uyum için gerekli beceriler, topluma uyum becerileri (günlük yaşam becerileri), mesleğe hazırlık ve mesleki beceriler olarak dört beceri alanına ayrılabilmektedir.


I. Başarı İçin Gerekli Temel BecerilerA. Temel Gelişim Becerileri
1. Sinir Sistemi Gelişimi
2. Motor Gelişim
3. Bilişsel Gelişim
B. Yaşamda Gerekli Sayısal Bilgiler
1. Temel Matematik
2. Zamanı Planlama
C. Yaşamda Gerekli Okuma
1. Temel Akademik Beceriler
2. İşlevsel Okuma
D. Iletişim
1. Anlamlı Dil
2. Alıcı Dil
3. Yazma ve Sesleme
4. Becerileri
II. Uyum İçin Gerekli BecerilerA. Kendini Tanıma
1. Kendinin Farkında Olma
2. Benlik Kavramı
B. Kişilik ve Duygusal Uyum
1. Geri çekilme
2. Kendini Kontrol Etme
3. Model Alma ve Taklit Etme
C. Bireylerarası Sosyal Beceriler
1. Temel Etkileşim Becerileri
2. Gruba Katılma
3. Oyun Etkinlikleri
4. Sosyal Etkinlikler
5. Cinsel Davranışlar
6. Sorumluluk
III.Toplumsal Uyum Becerileri ( Günlük Yaşam Becerileri )
A. özbakım Becerileri
1. Tuvalet
2. Yemek Yeme
3. Giyinme
B. Tüketici Becerileri
1. Para İdaresi
2. Banka İşlemleri
3. Bütçe Yapma
4. Alışveriş Yapma
C. Ev İçi Beceriler
1. Mutfak Becerileri
2. Ev Temizliği
3. Ev Yönetimi, Bakımı ve Onarımı
4. çamaşır Yıkama ve Giysilerin Bakımı
D. Sağlık Bilgisi
1. çesitli Sağlık Sorun Tedavisi
2. Beden ölçülerini Koruma
3. şlaç Kullanma
4. Kişisel Sağlık Cihazlarını Ayarlayabilme
E. Topluma şlişkin Bilgi
1. Bağımsız Seyahat Becerileri
2. Toplumsal Beklentiler
3. Toplumun Farkında Olma ve Yararlanma
4. Telefonu Kullanma
IV. Meslek öncesi ve Mesleki Beceriler
A. İşe Hazır Olma
1. İşin Farkında Olma
2. İş Görüşmeleri ve İş Formları Doldurma
3. İş Başında Bilgilenme
B. Mesleki Davranışlar
1. Mesleki Performans ve üretim
2. çalışma Alışkanlık veTutumları
3. İş şlişkileri
4. Belirli Bir Mesleğe şlişkin Beceriler
5. Meslek Becerilerini öğrenme ve Değisik Durumlarda Kullanma
C. İşe Uygun Sosyal Davranışlar Sergileme
Başarı için gerekli temel beceriler, temel gelişim becerileri, günlük yaşamda gerekli sayısal bilgiler, günlük yaşamda gerekli okuma ve iletişim gibi alt beceri alanlarından oluşmaktadır. Uyum için gerekli beceriler, kendini tanıma, kişilik ve duygusal uyum ve bireylerarası sosyal beceriler alt beceri alanlarından oluşmaktadır. Toplumsal uyum becerileri ya da günlük yaşam becerileri, özbakım becerileri, tüketici becerileri, ev içi becerileri, sağlık bakımı ve toplumsal bilgi beceri alanlarından oluşmaktadır. Meslek öncesi ve mesleki beceriler ise, ise hazır olma, mesleki davranışlar ve mesleğe uygun sosyal davranışlar sergileme gibi beceri alanlarından oluşmaktadır. Bağımsız yaşam becerilerinin bu denli ayrıntılı olarak ele alınması ve sınıflandırılması zihin engelli bireylerin bağımsız yaşamaya hazırlanmalarına verilen önemi göstermektedir. Nitekim AAMR'nin yeni tanım ve sınıflandırma sisteminde açıklanan ve ayrıştırılan uyumsal beceri alanları başarılı bir toplumsal yaşama geçişte esas olarak görülmektedir (Eripek, 1997; AAMR, 1992).
Zihin Engelli çocukların Eğitim Gereksinimleri

Bütün çocukların eğitiminde olduğu gibi engelli çocukların eğitiminde de, onların ileride başkalarına bağımlı olmadan yaşamlarını sürdürmeleri, kendi kendilerine yeterli duruma gelmeleri ve toplumla bütünleşmeleri amaçlanmaktadır. Nitekim alanyazında zihin engelli yetişkinlerin aile üyesi, isçi, öğrenci, boş zaman etkinliklerine katılımcı olma, tüketicilik ve vatandaşlık gibi toplumsal rolleri üstlenebilmeleri için tam bağımsızlık kazanma önemli olduğu vurgulanmaktadır (Bender ve Valletutti, 1982). Bu amaca ulaşılması, bireyin bireysel farklılıkları ile yapabildikleri dikkate alınarak eğitim gereksinimlerinin belirlenmesi ve gereksinimlerine uygun eğitim ortam sunulmasıyla mümkün olabilmektedir.
Zihin engellilerin eğitim gereksinimleri onların bazı özelliklerine göre farklılaşabilmektedir. Zihin engelliler homojen bir grup olmadığından, çeşitli özelliklerine bağlı olarak kendi içlerinde önemli bireysel farklılıklar göstermektedirler (Eripek, vd, 1996). Bu farklılıklar, onların toplum yaşamına hazırlanmalarında gerekli olan bir çok beceriyi öğrenmede başka yardımına daha fazla gereksinim duymalarına yol açabilmektedir. özellikle, diğer bireylerin kendi başlarına ya da çok az yardımla öğrendikleri bir çok beceriyi zihin engelli çocuklar kendi başlarına öğrenmede ya da az bir yardımla üstesinden gelmede güçlük çekebilmektedirler (Eripek, 1996). Dolayısıyla zihin engelli bireylerin eğitim gereksinimlerinin belirlenebilmesi için, çok yönlü ve disiplinlerarası bir yaklaşım doğrultusunda, AAMR'nin (1992) tanımı ve bu tanımın uyarlanmasındaki varsayımların dikkate alınması önerilmektedir.
Sonuç olarak, birçok zihin engelli birey bağımsız yaşamaya adaydır. Birçoğu kendi bakımını sağlamaya, ev işlerini yapmaya, evlenip aile kurmaya, evdeki eşya ve cihazları kullanmaya, temizliğe, yiyecek hazırlamaya, kısaca kendi yaşamını bağımsız olarak sürdürmeye gereksinim duyacaktır (Brolin, 1991).
Zihin engelli bireyler zamanı geldiğinde ailelerinden ayrılarak kendi evlerini kurmak durumunda kalacaklardır. Evlerinden ayrılan bu bireyler ise; birçok ülkede olduğu gibi, normal ev, apartman, grup evleri, yatılı kurumlar (Glen, 1996) gibi pek çok ortamda yaşayabilecektir. Dahası, yalnız yaşama, destek yaşam evlerinde yaşama, komşu desteğiyle yaşama, başka ailelerin yanında yaşama gibi seçenekleri olabilecektir (Gathercole, 1984; Smith, Patton ve Ittenbach, 1994).
Bu nedenlerle zihin engelli bireylerin değişik ortamlarda yaşamlarını sürdürebilmeleri için ciddi olarak hazırlanmaları gerekir (Glen, 1996). Dolayısıyla zihin engellilerin eğitiminde en üst amaç, onların bağımsız yaşam becerilerini geliştirmek olmalıdır.
KAYNAKÇA
  • AAMR/American Association on Mental Retardation (1993)
    Mental Retardation: Definition, Classification and Systems of Supports. (9th Edition) Washington, DC.
  • Bender, M. Valletutti, P. J. (1982).
    Teaching Functional Academics: A Curriculum Guide for Adolescents and Adults with Learning Problems. Baltimore: University Park Press.
  • Binet, A. ve , Simon, T. (1939).
    Anormal çocuklar (çev. Sabri Sedat Siyavusgil) Devlet Basimevi, Istanbul.
  • Brolin, Donn E. (1991).
    Life Centered Career Education A Competency Based Approach. (3th Edition) Published by the Councel for Exceptionel Children, USA.
  • Close, D. W., Sowers, J., Halpern, A. S. ve Bourbeau, P. E. (1985).
    "Programming for the Transition Living for Mildly Retarded Persons" In K. C. Lakin ve R. H. Bruininks (Eds.), Stratejies for Achieving Community Integration of Developmentally Disabled
  • Citizens (p.165)
    Baltimore, MD: Brookes (Smith, Patton ve Ittenbach, 1994, s. 400'deki alıntı.
  • çağlar, Doğan (1979)
    Geri Zekalı çocuklar ve Eğitimleri Ankara üniversitesi Eğitim Fakültesi Yayınları, Ankara.
  • Eripek, Süleyman (1996).
    Zihinsel Engelli çocuklar. Anadolu üniversitesi Eğitim Fakültesi Yayınları, Eskişehir.
  • Eripek, S. özyürek, M., özsoy,Y. (1996).
    "Geri Zekalı çocuklar" özel Eğitime Giriş. Karatepe Yayınları, Ankara.
  • Eripek, Süleyman (1997)
    "Zihin Engelliler" Yayinlanmamis Ders Notları, Anadolu üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Eskişehir.
  • Gathercole, C. E. (1984).
    Residential Alternatives for Adults who are Mentally Handicapped. Published by British Institute of Mental Handicapped.
  • Glen, Thomas E. (1996).
    Teaching Students with Mental Retardation: A Life Goal Curriculum Planning Approach Prentice-Hall, Inc, USA.
  • Patton, J. R., Smith, T. E. C., Clark, G. M., Polloway, E. A. Edgar, E., Lee, S. (1996).
    "Individuals with Mild Mental Retardation: Postsecondary Outcomes and Implications for Educational Policy" Education and Training in Mental Retardation and Developmental Disabilities, June, 75-85.
  • Smith, J. D. (1994).
    "The Revised AAMR Definition of Mental Retardation: The MRDD Position" Education and Training Mental Retardation and Developmental Disabilities, September.
  • Snell, M. E. (1983).
    Systematic Instruction of the Moderately and Severely Handicapped. (Second Edition) Ohio: Merrill Pub. Corp., Columbus.
    Yrd. Doç. Dr. Atilla CAVKAYTAR
    Anadolu üniversitesi Eğitim Fakültesi